Aynanın karşısına geçen kadınlar yüzlerinden sonra vücutlarında en çok memelerine (göğüslerine) dikkat ediyor. Meme bölgesi estetik problemleri kadınları en çok mutsuz eden sorunların başında geliyor. Meme estetiği ameliyatları dediğimiz zaman en çok yapılan ameliyat olarak meme büyütme estetiği karsımıza çıkmakta.
Kadınlar Meme büyütme estetiği kararını verdikten sonra akla gelen ilk sorulardan biri meme büyütmede ne gibi yöntemlerin kullanıldığı oluyor. Güncel olarak meme büyütmek , memede hacim kazanmak için silikon protezler, yağ enjeksiyonları ve hazır olan hyaluronik asit dolgu malzemeleri kullanılmakta. Bu yöntemler ile ilgi avantaj ve dezavantajların iyi bilinmesi ve doğru karar verilmesi en güzel ve mutlu edici sonucu elde etmemizi sağlıyor.
Dolgu Malzemeleri ile Meme Büyütme
Son zamanlarda ameliyatsız yada izsiz meme büyütme şeklinde lanse edilen bu yöntem hazır üretilmiş olan hyaluronik asit dediğimiz dolgu materyalinin memeye enjeksiyonu ile yapılıyor. Aslında ameliyatsız demek çok da doğru değil, çünkü dolgu maddesi memeye kanüller aracılığı ile veriliyor yani ameliyathane gibi steril bir ortam gerekiyor ve acı, ağrıyı azaltmak için ise bazen genel bazen de sedasyon dediğimiz yarım uyku hali yapan anestezi gerektiriyor. Memede istenilen hacme ulaşıncaya kadar hyaluronik asit enjeksiyonu yapılabiliyor. Bu yöntem sonrası enjekte edilen hyaluronik asidin belirli bir ömrü var. Ortalama iki ya da üç yıl içinde kayboluyor ve memeler eski haline dönüyor. Dolgu yüzünden daha fazla sarktı demek çok mümkün değil çünkü aradan geçen iki yılda memeler zaten doğal olarak bir miktar sarkma gösteriyorlar. Çok seçilmiş hastalarda ya da meme silikon düşünüp sonucun nasıl olacağından tam emin olmayan hastalarda tercih edilebilecek bir yöntem olarak görünse de diğer yöntemler kadar rağbet gören bir uygulama diyemiyorum.
Yağ Enjeksiyonu ile Meme Büyütme
Kişinin kendi yağının vücudun bir yerinden alınıp yüzde veya vücudun bir başka yerinde hacim kazanmak için enjekte edilmesi çok uzun zamandır kullandığımıza yöntemlerden bir tanesi. Gelişen teknoloji ile alınan bu yağ hücrelerinin saflaştırılması ve yaşayabilirliğinin arttırılması ile yağ enjeksiyonu meme büyütme için de kullanılmaya başladı. En doğal meme büyütme yöntemi dediğimiz yağ enjeksiyonu için yağlar vücudun başka bir yerinden alınıyor yani bu yöntem için yeterli yağ dokusuna sahip olmanız gerekiyor. Ayrıca başka bir yerden alınması demek meme dışında bir ameliyat bölgesi ve aynı zamanda ameliyat süresinin bir miktar uzaması anlamına geliyor. Alınan yağlar ayrıştırıldıktan sonra eşit miktarlarda memelere özel kanüller aracılığı ile enjekte ediliyorlar. Yağ hücrelerinin verildiği yerde kalıcılığı ortalama %50-60 arasında değişiyor yani ameliyat sonrası memelerde hafif bir küçülme görülebiliyor. Bir seansta yeterli hacim elde edilememesi durumunda ikinci seans gerekebiliyor. Yağ hücreleri ile birlikte yağ doku arasında bulunan kök hücreler de nakil edildiği için meme cildinde dirilik ve daha güzel bir göründe kazanılabiliyor.
Silikon ile Meme Büyütme
Silikon protezler halen meme büyütme ameliyatlarında en çok kullandığımız yöntem. Silikon insan vücudu için en az alerjik reaksiyon gösteren malzeme ve tıbbın birçok alanında kullanılabiliyor. Gelişen teknoloji ile tıbbi silikon jelden yapılan protezler ile meme dokusu benzeri bir yumuşaklık elde etmek daha mümkün hale gelmiş durumda. Eskiden kısıtlı hacim ve şekilde olan protezler günümüzde şekil ve hacim olarak oldukça fazla çeşitliliğe sahip. Ameliyat önce hasta vücut ölçümlerine (boy , omuz genişliği, göğüs kafes çapı ve uzunluğu gibi) göre kullanacağımız protez tip ve hacmine karar verip sonuçları daha iyi hale getirebiliyoruz. Hatta özel durumlarda kişiye özel protez yaptırma şansımız bile var. Diğer yöntemlere göre ameliyat olarak korkutucu gelse de üç dört günlük toparlanma donemi olan bu ameliyat sonrası , kalıcı ve hacim olarak daha tatminkar sonuçlar elde edebiliyoruz.
Silikon ile ilgili akla takılan en belirgin sorular “emzirmeyi engeller mi ?” ve “kanser riskini arttırır mı ?” olarak karşımıza çıkıyor. Silikon Protezin yerleştirildiği yer kas ve meme doku zarfının yada kasın arkasıdır ve protez meme dokusu ile birebir ilişki içinde değildir. Yapılan çalışmalarda emzirmeyi azalttığına ya da kanseri arttırdığına dair kanıtlara rastlanmamıştır. Geçmişte meme kanseri taramalarını zorlaştırıldığı belirtilmekteydi ancak radyolojik görüntüleme tekniklerindeki gelişmeler ile bu sorun da artık ortadan kalktı.
Ne zaman değiştirmek gerekir ise diğer endişe duyulan bir durumdur. Protez ile ilgili bir problem çıkmadıkça yada memelerde zamanla bir sarkma olmadığı sürece protezin değiştirilmesi gerekmemektedir. Geç donem görülebilen ve protez değişimi gerektiren tek komplikasyon kapsül kontraktürüdür ve günümüzde üretilen silikon protezlerin yüzey düzenlemeleri ile bu risk minimuma indirilmiştir. Silikon ile yapılan ameliyatlarda istenilen büyüklüğe doğru karar vermek önemlidir zira dolgu malzemesi ve yağ enjeksiyonlarında yeterli büyüme olmadıysa ikinci seans ile hacim arttırmak mümkündür ancak Protez ile büyütme ameliyatında yeni bir silikon olmadan hacim arttırılmamaktadır.
Silikon ve Yağ Enjeksiyonunun Birlikte Kullanımı
Silikon büyüklüğümden memnun değilim yağ enjeksiyonu ile biraz daha büyütebilir miyiz sorusunu yanıtlamak gerekirse. Yağ enjeksiyonu kanüllerle yapılmakta ve belirli bir derinliğe uygulanmaktadır bu işlem sırasında var olan proteze zarar verme şansı yüksek olduğundan çok tercih edilen bir yöntem değildir.
Ancak yağ enjeksiyonu ve protez aynı ameliyat esnasında güvenli bir şekilde kombine edilebilir. Yeterli meme dokusu olmayan, göğüs ön duvar kalınlığı yetersiz olan kişilerde silikon ile meme büyütme sırasında büyük protezler kullanmak gerekebilir bu durumda protez kenarları belirgin ya da hissedilebilir hale gelebilir. Bu durumu önlemek için alınan yağ doku protezin çevresindeki dokuya enjekte edilerek cilt altı kalınlaştırılabilir ve protez kenarının hissedile bilirliği ortadan kaldırılabilir.
Meme büyütme ameliyatına karar verdiğinizde hacim kazanmak için ne tur bir yöntem seçilmesi gerektiğini mutlaka bir Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik cerrahi uzmanı ile karar vermek her zaman en emin adım olacaktır.