İlerleyen zaman ve çevresel faktörlerle birlikte yüzünüzde yıpranma oluşmaktadır. Protein yapıda olan kollajen ve elastin liflerde azalma ve birbirleri arsındaki bağlarda gevşeme, nemliliği sağlayan hyalüronik asit miktarında azama ile ciltte kırışıklıklar, solgun bir renk ve daha yorgun bir görüntü oluşmaktadır. Daha iyi bir cilt için bol sıvı tüketimi, düzgün beslenme, egzersiz, sigaradan ve güneşten uzak durmak gerekir. Ayrıca birtakım enjeksiyon yöntemleri ile cildin yapı taşlarını oluşturan elementlerin tekrar yapılandırılması sağlanabilir.
Somon DNA’sı ciltteki protein yapıların oluşumu için gerekli aminoasitleri zengin olarak içermekte ayrıca nemliliği sağlayan hyalüronik asit yapımını da arttırmaktadır. Kullanılan bu aminoasit birleşimi tamamen doğal ve insan vücudu ile uyumludur.
Somon DNA uygulaması tüm yüzde küçük enjeksiyon noktalarından yapılabilmektedir. İşlem öncesi krem ile lokal uyuşturma işlemi yapılmaktadır ve uygulama ortalama 10 dk sürmektedir. 15 günde bir olacak şekilde 4 seanslık bir tedavi protokolü ile en iyi sonuç elde edilmektedir. Uygulamanın etkinliği ikinci enjeksiyon sonrası belirginleşir ve de ortala sekiz ay bir yıl kadar kalıcıdır.